Kadim Fırat
2022 yılı, tüm emekçiler gibi Belediye Şirket İşçileri için de zor geçti. Enflasyonun yükselmesi, ücretlerin giderek değer kaybetmesi, işten atılmalar ve toplu iş sözleşmelerinin kötü bitirilmesi olumsuzluklar arasında sayılabilir.
2018’den bu yana işler kötü gidiyordu. Kadro aldatmacası, işçilerin ücretlerine vurulmuş en büyük darbeydi. İşçiler, kadro beklerken asgari ücret farklarından da oldular.
2 yıl boyunca yüzde 8’e mahkum edilen işçiler, ‘özgür’ toplu iş sözleşmesi hakkını elde edince, bu defa da sendikaların işverenler ile barajını aşamadı. Ücretler düzelmedi.
2022 yılında bu kötü gidişatı geri çevirmedi. İşçilerin ortalama ücreti asgari ücret seviyesine geldi ya da asgari ücretin bir tık üzerinde durdu.
İkinci iş yapanlar, banka kredisi ile yaşayanlar, borç batağına saplananlar, intihar eşiğinde duranlar, eve ekmek götürmekte zorlananlar çoğalıyor.
Bu olumsuzlukların yanında 2022’de Belediye Şirket İşçileri arasında bu kötü gidişe dur demek için yeni örgütlenmeler ve eylemlilikler doğdu. TABİB doğdu, sosyal medya eylemleri hızlandı.
Sendikalar Sınıfta Kaldı
Sendikalar, işçilerin gündelik hayatını kolaylaştıracak bir mücadele içinde değil. Hem kendi alanlarında yeterince hak savunucusu değil hem de işçilerin genel beklentileri hakkında birleşik mücadele sürdürmüyorlar. 2022TİS’leri iyi gitmedi. Asgari ücret bandı kader oldu. Önümüzdeki 1.5 yıl için ek protokol mücadelesi başat meselelerden biri olacak.
Sendikalar kadro, güvenceli iş, ilave tediye, eşit işe eşit ücret meseleleri konusunda dişe dokunur bir çalışma yapmıyorlar. TABİB çıtayı yükselttiğinde bir iki eylem, açıklama, ya da görüşme yapıyorlar, o kadar.
573 bin şirket işçisinin kadro, güvenceli iş, ilave tediye, eşit işe eşit ücret gibi genel konularını gündemleştirmek için Kadıköy, Beşiktaş ve Ankara basın açıklamaları etkili oldu. Sosyal medya çalışmaları, mecliste milletvekilleri ile görüşmeler olumlu bir havanın doğmasına yol açtı. Bir yol aralandı.
Hareketin genel durumunu şöyle özetleyebiliriz: Sendikalar bu konuda anlaşılan o ki, yeterince baskı yemeden adım atmayacaklar.
Siyasi partiler aynı basıncı üzerlerinde hissetmedikleri sürece konuyu gündeme getiremeyecekler.
Ne Yapmalı?
1) Bu iş TABİB ve sosyal medya etkinlikleri yapan aktivistlere kalmış durumda. Eğer daha yüksek bir mücadele temposu yaratılamazsa seçimlerde istenilen kazanım elde edilemeyecek.
Önde duran görev, basın açıklamaları, mitingler, toplantılar, konferanslar yapmak olmalı. EYT hareketinin gücü sokak eylemlerinden gelmişti
Belediye şirket işçileri 10 binlerce kişi ile miting yapma kabiliyeti göstermelidir. Ankara’ya seferberlik başlatılmalıdır.
2) Belediye Şirket işçileri sosyal medyada etkinliklerinde parçalı bir görünüm sergiliyor. 2 eğilim birbirinden kopuk 4 gün TT çalışması yapıyor. Bu durum, hareketin şu anki kitleselliği için gerekli değil. Var olan güçler daha efektif ve stratejik kullanılmalı, ciddi bir planlanma üzerinde düşünülmeli. Hareketin merkezileşmeye ihtiyacı var. Merkezi düzeyde planlanmayan, bireylerin inisiyatifine bağlı olarak yürüyen çalışmalar sonuç vermeyecektir.
3) Bir başka eğilim, 573 bin şirket işçisi içinde sadece kendi sorunlarını merkeze alıp sosyal medya kampanyası sürdürmek olmuştur. Genel mücadeleyi zayıflatan bir durumdur bu. Üzerine düşünülmesi gereken konulardan biri de budur.
Belediye işçileri, işyerlerinde çalışıyor ve elbette mesai arkadaşlarını ve çevrelerini bu mücadeleye kazanmak zorunda. İşyeri örgütlenmeleri sağlamlaştırılmadan ilerleme sağlamak mümkün değil. Hem sosyal medya çalışmalarına hem de eylemlere işçilerin katılımı son derece önemlidir.
4) 2022 yılında Belediye Şirket İşçileri bir hareketi ortaya çıkartacak yetenekleri bir araya getirdiler. Ama bu tempo ve duruş yeterli değildir. Daha fazlası gerekmektedir. Şimdi hareketin büyümesi, kitleselleşmesi, siyasi partileri, iktidarı ve muhalefeti hareket ettirmesi gerekmektedir
Sokağa çıkmayan kazanamaz, kitleleri kendi hakları ve çıkarları için hareket ettiremeyen kazanamaz.
