İŞ BIRAKMA EYLEMİ

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Devrim Yılmaz

Kamu ve özel sektörde grev şartının oluşmadığı yerlerde işçiler iş bırakma eylemleriyle haklarını almak için mücadele ederler. İş bırakma bazen sendikaların işverenle yaptığı sözleşmeyi protesto etmek için de yapılıyor. (Çimsataş işçileri sendikayla işveren arasında yapılan sözleşmeyi protesto için iş bıraktılar.)

 Peki iş bırakma eyleminin kanunda yeri var mı? Varsa ne kadar?

 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Ücretin Gününde Ödenmemesi” başlıklı 34.maddesinin birinci fıkrasında “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez …. ” kuralı yer almakta, ikinci fıkrasında ise “Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.”denilmektedir. Kanun maddesine göre işçinin maaşı 20 günden fazla gecikirse işçi toplu olarak iş bıraksa da işten atılamaz, yerine işçi alınamaz. 

 Peki sadece kanundaki bu maddeye göre mi iş bırakılır? Hayır, başka hallerde de iş bırakılabilir, protesto yapılabilir. Anaysa mahkemesinin bir kararında “İşyerinde imzalanan TİS süreci içerisinde işçiler toplu bir şekilde bir araya gelerek yaşadıkları sorunları dile getirerek sorunlarının çözülmesini talep etme hakkına sahiptir. Bu süreç devamında TİS akdedildikten sonra ise işçiler, işverene zarar kastı içermediği ve seçilen yöntem ile dile getirilen problemlerin haklılığının orantılı olması koşuluyla problemlerine yönelik taleplerini dile getirme imkanına sahiptirler. İş bırakmak suretiyle eylem yapmak da bu şartları sağladığı sürece, işçilerin taleplerini dile getirebileceği bir imkan mahiyetindedir.” ( 2016/16056 başvuru numaralı 21.04.2021 karar tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı)

 Anaysa mahkemesi kararında iş kanununda belirtilenin dışında bir nedenle iş bırakılabileceğini söylüyor. Anayasa mahkemesi “toplu sözleşme imzalanmadan önce de toplu sözleşme imzalandıktan sonra da işçi sorunlarını çözmek için protesto yapabilir, iş bırakabilir” diyor. 

 Peki iş bırakma nasıl yapılsa daha etkili olur?

 Burada da bir başka mahkeme kararından yola çıkarak bir şeyler söylenebilir. Yargıtay’ın bir kararında “Katılan İşçilerin Çoğu İşyerinde Çalışırken Bir Kısmının İş Akdinin Feshedilmesi Eşit Davranma Borcuna Aykırılık Teşkil Ettiği – Davacının İşe İadesine Karar Verilmesi Gerektiği” şeklinde bir hüküm var. (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2007/28938 K. 2007/26952 T. 18.9.2007)

 Bu karardan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: İşçiler hem iş bırakmak hem de işten atılmak istemiyorlarsa (ki bu doğaldır, işten atılmayacak ki eve ekmek götürmeye devam edebilsin) olabildiğince kalabalık iş bırakmalılar. İşçiler kalabalık iş bıraktığında işveren göz korkutmak amacıyla bile olsa işçilerin içinde bir kısmını seçip işten atamaz.

 

 

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İŞ BIRAKMA EYLEMİ

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Pravda gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin