Kadıköy Belediyesi işçileri Demokrasi Dersi Veriyor
Kime?
A) Tek derdi sınıf piramidinde yükselmek kaygısı olan, işçiden ve onun sorunlarından 20 bin fersah uzak düşmüş kariyerist şube yönetimine.
B) İşçiyi değil bir sonraki dönemde, ballı kaymaktan nasıl nemalanırım hesabında olan, pusuda bekleyen bazı küçük bürokrat temsilcilere
C) Dünya yansa umurunda olmayan, her ay 120 bin işçinin aidatı üzerinden ihtişam peşinden koşan, emeğe yabancılaşmış Genel Merkez’e.
D)Demokrasinin, işçi sınıfı mücadelesi olmadan inşa edilebileceğine inanan siyaset kurumuna.
Kadıköy işçileri, 4-5 yıldır belediye sürdürdükleri mücadeleler ile belediye işçilerinin ekonomik ve sosyal problemlerini ifade edecek, görünür kılacak bir noktaya gelmiş bulunuyor. İş yavaşlatma, iş bırakma, grev, yaratıcı hamleler, tartışma, sınıf politikası oluşturma gibi atılımlarla ve en önemlisi bunları pratik mücadele uğraklarından geçerek bilincini ve örgütlülüğünü arttırıyor ve körler ülkesinden sınıf kardeşlerine el uzatıyor.
1 – Kadıköy işçileri, bu yılın başlarında, Ek Protokol ile iyileştirme mücadelesini toplumsallaştırdı. Ve Türkiye emek hareketinin gündemine armağan etti. Şimdi Toplu İş Sözleşmesi kötü sonuçlandırılmış (satılmış da diyebiliriz) tüm belediye işçileri, her yerde Ek Protokol ile ücretlerini yükseltmek istiyor. Kadıköy işçileri bu konuda bedel de ödedi. Temsilcileri bürokratik kast tarafından görevden alındı. Kadıköy’de Şube ve bazı temsilcilerin ihaneti olmasaydı, o mücadeleden muzaffer şekilde çıkılacaktı ve tüm yurtta, belediye işçilerinin durumu bugünkünden daha iyi olacaktı.
2 – Bürokratlar işçileri Kadıköy TİS toplantılarına almak istemedi, ama işçi evlendirme dairesini hınca hınç doldurdu. TİS’ine sahip çıktı. Bu önemli bir karşı çıkıştı. İşveren tarafı mızıkçılık yapıp masayı dağıttı. Ve işçiler evlendirme dairesinden belediyeye kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Ve sendika memurlarını peşine taktı.
3 – 2022 Toplu İş Sözleşmesinde Maltepe, Kartal ve Ataşehir işçileri TİS süreçlerinden dışlanmış, bürokratlar kendi aralarında, işçiler için günün ihtiyacını karşılamayan, tek gecede Toplu İş Sözleşmelerini sefalet ücretleri ile bitirdiler.
4 – Kadıköy işçileri ve bazı temsilciler 4 Eylül’de, bu tek gecelik senaryoya izin vermedi. 60 gün süre varken TİS’ini bir gece yarısı bitirilmesine razı olmadı. İşçiler tüm gece nöbet tuttu. Taslaktan çıkarılmaya çalışılan enflasyon farkından vazgeçmedi.
5 – İşçiler 4 Eylül günü 14 saat süren toplu sözleşme görüşmelerini izledi, yer yer müdahale ettiler, sosyal ağlar üzerinden diğer arkadaşlarına haber verdiler, bahçede bekleyen arkadaşlarına bilgi geçtiler, kimseyi uyutmadılar. Kartal’da kurulan satış hikayesini bozdular.
6 – Perşembe günü (15 Eylül) belediyenin ana binası bahçesinde buluşulacak, toplantı yapılacak. İşçiler eslerini duyurmaya çalışacak. Fikirlerini ve öfkelerini dile getirecek. Elbette işçi toplantıları önemlidir, işçilerin katılımı, tartışması, sürecin öznesi olması ve karar süreçlerinde yer alması, kendi komiteleri ile müdahale etmesi önemlidir. Her şey işçinin gözü önünde olmalıdır. Üç beş bürokratın açıklamaları değil, derinden süregiden mücadeleye odaklanılmalıdır. Kapalı kapılar ardında sürdürülen her görüşme lanetlenmelidir.
Bir sonraki gün grev yazısı asılacak. Süreci oldu bittiye getirmeden sahiplenmek ve geliştirmek son derece önemlidir.
Kadıköy işçisini saf, hiçbir şey bilmeyen, ne önerilirse onu kabul eder diyen herkes yanılacak. Kadıköy işçisi mücadele süreçlerden geçerek öğreniyor ve biriktiriyor.
Ek protokol için mücadele eden, toplu sözleşme için salonları dolduran, sabahın körüne kadar görüşmeleri izleyen, slogan atan, irade gösteren ve en önemlisi işçi demokrasisi kültürünü yaygınlaştırmaya çalışan bir eğilim yükseliyor. İşçiler kendi güçlerini ve gerçek dostlarını kavga içinde tanıyor.
Bu demokratik adımlar alkış hak edecek niteliktedir. Kadıköy işçisi, işçi demokrasisini işletmeye ve yaygınlaştırmaya çalışıyor. Önce kedi işyerinde sonra tüm Türkiye’de işçi demokrasisini tesis ediyor. Çünkü biliyor ki demokrasi, işçi kanadı olmadan yaralı bir kuştur.
Tam da bu yüzden Türkiye’nin demokrasisi işçilere bağlıdır.
Onun için diyoruz ki, bütün inisiyatif işyeri komitelerine.
Bütün İktidar Sovyetlere!