Sarıyer Belediyesinde kadrolu işçiler greve gitti. TİS’de uzlaşma sağlanamayınca işçiler grev silahını kullandılar.
6 aydır süren TİS görüşmelerinde yasal sürenin sonuna doğru yaklaşıldığında uzlaşma sağlanmış gibiydi. Sonra Belediye Başkan’ı Şükrü Genç, işçilerin istediği %40’lık sefalet zammını çok bulmuş olacak ki, köprüleri atıp %yüzde 20 zam önerdi.
İşçiler ya kabul edeceklerdi ya da greve çıkacaklardı.
Rakamlar Ne Diyor?
ENAG enflasyonu % 160
TUİK %75
Sendika %40
Şükrü Paşa %20 rakamlarıyla karşılıyor.
Bir de taban ücret (yevmiye) var. İşçiler brüt 410 TL 0lsun istiyor. Şükrü Paşa bunu da fazla bulmuş. Diğer Belediyelerde de üç aşağı beş yukarı rakamlar 380 -420 bandında imzalanıyor.
Toplu Sözleşme kapsamında yer alan işçi sayısı 110. İşçiyi greve sürükleme gibi muazzam, belediyenin karşılayamayacağı bir rakam istenmiş değil. Belediye bu rakamları çok rahatlıkla karşılayabilir. Sendika yoksulluk sınırı 0lan 20.000 TL istememiş. Bunun yarısını istemiş.
Velev ki grev sendikanın istediği rakamla bitti, 2 yıl sonra yıllarını vermiş işçilerin maaşı asgari ücrete gelecek. O zaman Belediye Başkanı ne yapmak istiyor? İşçilerin bir kısmını emekliliğe göndermek istiyor.
Güç gösterisinde bulunuyor. İşçilere meydan okuyor.
Görüyor ki greve çıkan işçiler belediyenin ana hizmetlerini sürdürmüyor, stratejik alanlarda değiller. Bakırköy grevine ne kadar da benziyor. Bu alanlarda hizmet üretenler KHK’lı işçiler, şirket işçileri. “Sendika da bu grubu greve dahil etmez” diye düşünüyor, haklı. Genel İş böyle bir işe işçi basıncı olmadığı takdirde girişmez. “O zaman ben kadrolu işçileri sıkıştırırsam, KHK’lıların talebini dizginlerim” diyor. 2000’e yakın işçinin TİS’i bir iki ay sonra parasal maddelere gelecek. Ve zorlu geçecek.
Kadrolu işçiler, işverenin önerdiği zam oranını kabul etse, ücretler iyice düşecek. Direnç göstermiş sendikayı greve sürüklemiş. Sendika Genel Merkezi, Genel İş “biz greve çıkabiliyoruz” demek için olayı sahipleniyormuş gibi yapıyor.
Ne yapmalı?
İşçilerin grev süresince hem ihtiyaçları karşılanmalı, hem de yevmiyeleri ödenmelidir.
Kent merkezlerinde basın açıklamaları yapılmalıdır. İl binası önünde basın açıklaması yapılmalıdır. Genel İş, DİSK bu eylemlere İstanbul’daki tüm üyelerini dahil etmelidir.
En önemlisi asıl hizmeti üreten şirket işçilerinin greve ortak edilmesi, işin durdurulmasıdır. Genel İş üyesi işçilerin tamamı greve çıkmalıdır. Genel-İş İstanbul Avrupa Yakası 1 No’lu şubenin diğer Belediyesi olan Beşiktaş işçileri de greve katılmalıdır. Bu iki belediyede örgütlü memur sendikaları da greve dahil edilmelidir. Sınıfın birliği sağlanmalıdır. Hizmet üretilmemelidir.
Ve elbette talepler revize edilmelidir. Taban ücret arttırılmalı, enflasyon oranında zam istenmeli, kıdem zammı arttırılmalıdır.
Grev budur, ancak böyle kazanılır. Diğeri göz boyamadır. Bunu yaptığınızda 900 bin belediye işçisinin gözü kulağı sizde olur.
İstanbul Avrupa Yakası 1 No’lu şubenin kadrolu işçileri, şirket işçileri politikamız bu olmalıdır. Bunun için kollar sıvanmalıdır. Siz isterseniz olur.
Var mısınız? Kazanacağımız şey bir grevden daha fazlasıdır.