Bakırköy Belediyesi işçilerinin grevi 64. gününde.
Grevin nedeni “sıfır” zam değil.
Grevin nedeni tek adam rejimi.
Yani padişahlık.
Padişah kaybedecek, başka yolu yok.
Kibir kaybedecek, işçilerin kolektif eylemi kazanacak.
Grevci işçiler binlerce zorluğu aşıp mücadeleyi bu noktaya kadar getirdiler.
Toplumsallaştırdılar. Bakırköy sınırlarından ötesine taşırdılar.
Şimdi mücadelenin, hak aramanın en önemli uğrağındalar.
Daha fazla dikkate edilmesi gereken bir noktadalar.
Belediye İş Sendikası, bugüne kadar hareketin radikalleşmesini istemedi, bunu göze alamadı.
CHP yönetimini karşılarına almak istemediler.
Hareketi biraz radikalleştirseler, hem kendi koltukları tehlikeye girecek hem de CHP yönetimi DİSK kartını oynayacak.
Belediye İş Sendikası, sadece grev kapsamında bulunmayan,kendi üyesi şirket işçileriyle bir günlük iş durdurma eylemi bile yapsa muazzam bir ilerleme sağlanır.
Grevci işçiler, 3 yıldır toplu sözleşme hakkından mahrum bırakılan taşeron işçilerini yanlarına almak zorundalar.
Sendikanın, işçiye dayattığı sınırlı eylem ve hareket alanını aşılmak zorunludur.
Bakırköy’lü Kadrolu işçiler, Tiyatro işçileri, Şirket işçileri birlik olmak zorundalar.
Bu gruplardan oluşan komite, tabanın eğilim ve önerilerini dikkate alarak greve yol vermeli.
Diğer belediye emekçileri ile ilişkiler kurulmalı, el uzatılmalı. O el havada kalmaz.
Siyasetin işçiye biçtiği elbise yırtılmalıdır.
İşçileri birer oy olarak gören zihniyet tarumar edilmelidir.
TÜRK İŞ ve DİSK bürokratlarının hesaplarını bozmak, tabanda birlik sağlamak, yasal grev sınırlarını zorlamak, yasaların hak arama mücadelesini engelleyen hükümler bozulmalıdır.
İşgal, köprü’ye pankart asma türü ve başkaca yaratıcı eylemler artmak zorundadır.
Son bir haftada gördük ki iki tane eylem gidişatın yönünü değiştirebilme ve muhatabı çadıra getirme kudretine sahip.
Sosyal medya aktif kullanılmalı, sadece sendika yöneticileri değil, 2 aydır grevde olan işçiler medyaya çıkmalıdır.
Bu kanallar zorlanmalıdır.
Belediye yönetimi ile görüşmeler açık yapılmalıdır.
Bu görüşmelere kesinlikle işçiler ve temsilciler katılmalıdır.
Grevin toplumsallaşması, gündelik hayatta daha çok duyulması önemlidir.
Ama grevin nasıl sonlanacağı ve kazanımları da önemlidir.
Şimdiden şunu söyleyebiliriz, her türlü zorluğa rağmen grevi buraya getiren işçilere selam olsun.
Grev kazanmıştır, geniş emekçi kesimlerin nezdinde grev kazanmıştır.
Şimdi grevi masada, şanına yakışır şekilde sonuçlandırmak önemlidir.
İşçilerin bir kulağı sokakta, bir kulağı masada olmalıdır.
Masa boş bırakılmamalıdır.
Görüşmelere basınç uygulanmalıdır.
Bakırköy’de kazanılan en ufak bir başarı, işçi sınıfının başarısı olacak ve milyonlarca işçinin derlenmesi, toparlanmasını sağlayacaktır.