Şu sıralar sendikal bir tartışma dönüp duruyor.
Onlar %8‘e imza attı, biz %100 aldık. Rakamlara düz bir şekilde bakınca öyle görünmüyor mu sizce de? Yani bu durumda %8 alanı dövmek, linç etmek, ağzımıza geleni söylemek gerekmiyor mu?
Bu konuda yeterince mücadele verdiğimize inanıyoruz. Etkileri ortada.
Ama yukardaki iddiayı, bu düz sendikacı mantığını matematikle çarpalım, gerçeğin burçlarına yatıralım, bakalım ne çıkıyor?
2018 Yılında KHK ile geçiş yaptığımızda zorunlu bir şekilde, sendikaların suskunluğu eşliğinde YÜKSEK HAKEM Heyeti TİS’i ile %4 ‘e mahkum edildik.
Bu sebeple bu kısmı tartışmaya bile gerek duymuyoruz, bu durum 2020 Yılı Temmuz ayına kadar böyle devam etti.
Şimdi gelelim kıyaslamaya.
2020 Asgari Ücreti 2.324 Lira Net. Belediye İşçisinin en düşük maaşı Asgari Ücretin %30 fazlasıydı yani 2020 yılında en düşük maaş 3.100 Liraydı
Ekmek 1.25 Liraydı, yani 3.100 Lira maaşınız ile 2.480 Ekmek alabiliyordunuz.
2020 temmuz ayında %8 ile imzalanırken enflasyon %11 idi, bunu da gözden kaçırmayalım.
Bunun karşısında söyle bir söylem var, biz %100 ile imzaladık.
Tamam ama sadece asgari ücret ‘e
Ocak ve Temmuz aylarında %93 zam geldi ve siz Temmuz’da getirilen asgari ücretten değil, 30 Haziran’da sosyal paket düşülünce 3.800 olan ücretten zam aldınız.
Doğal olarak 5.500 üzerinden alınan bir zam olsa %40 oluyor.
%11 enflasyon olan ülkede %8 ‘e atılan imzayı kötüleyip, ki imzayı bugün biat ettiğiniz, önünde diz çöktüğünüz Genel Merkez attı. %200 enflasyon açıklanan, ki reel enflasyon daha fazla olan bir ülkede %40 ‘a imza attınız.
Muhtemelen OCAK 2023 ‘te asgari ücret altında kalacak ücretlere enflasyon koruması almadan hemde.
Bu tartışma güzel bir tartışma sebebi şu; yüzdelik zamları GENEL Merkez yönetimi Türkiye ‘nin en iyi TİS’leri diye savunarak bir politika inşa ediyor. Bunu tartışmaya devam edeceğiz. Sizin bir politikanız bile yok, düz memurlarsınız.
Taban Net 180 TL istendiğinde, işçiler, temsilciler onurlu bir kavgayı seçtiğinde, siz “hayal satıyorlar” diye Genel Merkez ile işbirliği yapmış, elinizi avucunuzu ovuşturup çay ocaklarında saklanıp, yönetime gelelim diye küçük hesaplar yapıyordunuz. Bakın 180 TL taban fazla değilmiş. Selam olsun o işçilere ve temsilcilere…
Mevcut şubeler, ister istemez kendi GENEL MERKEZLERİNİN son derece pasif bir sendikal anlayış güttüğünü bilmelerine rağmen, suskun kalarak bu suça yalan söyleyerek, ortak oluyorlar.
%8 ‘lik zam konusunun üzerinden 2 yıl geçti sorumlusu elbette belli.
Yeni şubelere şunu söylemek gerekir, 2 yıl sonra imzaladığınız TİS’ler için ne söylüyorsanız size aynıları söylenecek.
Çünkü sendikal mücadele konusunda hiç bir yaratıcılığınız yok, programınız yok, Genel Merkezin verdiği tatlı paralar ile sendikacılık yapıyorsunuz.
İşçiler, TİS mücadelelerinden dersler çıkarıyor, deneyim biriktiriyor. Talepleri genelleştiriyor, sendikalara yol gösteriyor.
Elimizden geldiğince bu damarı güçlendirmeye devam edeceğiz.
Çünkü, özgürlük işçilerle gelecek!
